• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

 

Op.Dr.Ali ÇALIKUŞU

Genel Cerrahi Uzmanı, Endoskopist

GASTROÖSEFAGEAL REFLÜ HASTALIĞI VE MİDE FITIĞI HAKKINDA BİLİNMEYENLER
MİDE FITIĞI
Sayfalarımız

Mide kanserleri

 Normalde hücrelerin bölünüp çoğalarak yenilenmesi belli bir düzen içerisinde olmaktadır. Ancak bazı durumlarda, hücre anormal bir şekilde hızla büyümeye ve çoğalmaya başlayabilir Bu durumda tümör adı verilen bir kitle meydana gelmektedir.  Tümör vücutta ilk olarak midedeki bir hücreden köken alarak büyümeye başlarsa mide kanseri olarak ortaya çıkmaktadır.
Mide kanserlerinin  %80’i uzun bir süre sessiz ve belirtisiz olarak, yani sinsi bir gelişme göstermektedir. Bazen ülser veya gastrit benzeri şikayetlere neden olabilmektedir. Henüz belirti vermeden erken dönemde yakalanması çoğu zaman kontrol amaçlı yapılan incelemeler sayesinde olmaktadır. Erken doyma, bulantı, kusma, iştahsızlık, kilo kaybı, kansızlık, mide kanaması veya yutma sırasındada takılma hissi gibi yakınmalar genellikle tümör belirli bir boyuta ulaşınca ortaya çıkmaktadır.
 Diğer yandan ülkemizde sağlık sistemimizdeki temel sorunlar nedeni ile bir kez mide rahatsızlığı nedeni ile doktora giden vatandaşımız, uzun süreler boyunca doktora gitmemekte, kendi rahatsızlığını kendisi tedavi etme yolunu seçmektedir. Bu duruma şüphesiz biz hekimler de katkıda bulunmaktayız. Daha önce mide hastalığı şikayeti olan hastalarımıza çoğu kez hiç bir tetkik yaptırmaksızın benzer ileçları önermekte, benzer önerilerde bulunmaktayız. Hal böyle olunca bir süre sonra hasta da, nasıl olsa doktora gidince hep aynı ilaçları yazıyor düşüncesi ile kendi tedavisni kendisi yapma yolunu tercih etmektedir. 
 Ailesinde mide kanseri öyküsü olanlar, bazı meslek grupları (maden, tekstil, metal endüstri, boya, kimyasal, lastik, petrol sanayii çalışanları), daha önceden midesinin bir bölümü alınmış olanlar, midesinde polip, intestinal metaplazi, atrofik gastrit gibi hücresel değişimleri olanlar mide kanseri gelişimi yönünden daha yüksek risk altındadır.
 En iyi tanı yöntemi endoskopik incelemedir. Bu sayede midenin tüm iç yüzeyi görüntülenebilir ve ayrıca şüpheli alanlardan biyopsi alınabilir. Bunların dışında mide kanseri tanısı için mide filmi, ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi gibi yöntemler de kullanılır.
Her mide kanseri vakası farklı özellikler gösterir. Bu nedenle ameliyattan önceki ve sonraki dönemde hastalığın seyri de hastadan hastaya değişkenlik arz eder.
 Mide kanserinin öncelikli tedavisi cerrahidir. Cerrahi girişim ile midenin bir bölümü veya tamamı alınmaktadır. Midenin tümünün ya da bir kısmının alınması, mide kanserinin midedeki yerleşim yeriyle ilgili bir durumdur. Ameliyat sırasında mideye komşu olan lenf bezleri de çıkarılarak mikroskobik inceleme için patoloji laboratuarına gönderilir. Midenin tamamı alındığında yemek borusu ile ince barsakların başlangıç bölümü birbirine eklenerek sindirim sistemindeki devamlılık sağlanmaktadır. Bu durumda bir süre için hastanın yemek yeme alışkanlığında ve sıklığında bazı değişiklikler meydana gelecektir. Ancak zamanla vücut bu duruma uyum sağlayacaktır. Ameliyattan sonra radyoterapi, kemoterapi gibi ilave tedaviler bazı durumlarda uygulanabilmektedir.
Bu hastalarda belirli aralıklarla kontroller mutlaka yapılır. İlk iki yıl, 3 - 6 ayda bir, daha sonraki dönemde yılda bir bazı incelemeler tekrar edilmektedir.
Mide kanserinde bazı ailelerde genetik bir eğilim vardır ve bunun önüne geçmek mümkün değildir. Ancak hastalık sadece genetik yatkınlık ile ilgili değildir. Bu yüzden yüksek ısıda pişirilmiş etlerden, aşırı tuzlu gıdalardan (turşu, soya sosu, tuzlanmış balık vb.) ve özellikle içerisinde çok sayıda nitratlı katkılar bulunan hazır gıdalardan uzak durulmalı, bunun yerine sebze ve meyve tüketimi arttırılmalıdır.

 

ALKALEN REFLÜ GASTRİT (Hayalet Hastalık)
ALKALEN REFLÜ GASTRİT TEDAVİSİ (Safra Kaçağı Gastriti)
Üyelik Girişi
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam44
Toplam Ziyaret1059387