Karaciğer kisti denince öncelikle parazit kaynaklı olmayan ve basit kist olarak da adlandırılan karaciğerin sıvı içerikli iyi huylu tümörleri anlaşılır. Bu kistler bir adetten fazla da olabilir, bu durumda polikistik karaciğer hastalığı da söz konusu olabilir. Karaciğer kistlerinin oluşma nedeni sıklıkla bilinmemekte ve doğuştan olduklarına inanılmaktadır.Karaciğer kistleri nüfusun % 5'inde görülür. Hastaların % 85-90'ında hiçbir belirti görülmez ve genel kontrol ya da farklı bir amaçla yapılan bir radyolojik tetkik sırasında belirlenirler.
Karaciğerin basit kistleri çoğu zaman belirti vermezler, ancak çok büyürlerse karın sağ üst bölümünde ağrı, karında şişkinlik ve tokluk hissi gibi belirtler verebilirler. Nadiren karaciğer dışı ana safra yolunda tıkanıklığa ve tıkanma sarılığına yol açarlar. Kistler kendi etrafında dönerse , yırtılırsa veya iltihaplanırsa şiddetli karın ağrısı veya akut karın sendromu şeklinde ortaya çıkarlar.
Karaciğerin çoklu kistleri veya polikistik karaciğer hastalığı, sıklıkla çocukluk döneminde başlar, ergenlik durumunda belirlenir ve erişkinlik döneminde sayıca artarlar. Kadınlarda daha sıktır. Karaciğerde büyüme, karaciğer yetmezliği, yırtılma, kanama ve enfeksiyon gibi komplikasyonları görülebilir.
Karaciğer kistleri; karaciğerin paraziter kistleri, kist hidatik, karaciğer apseleri, karaciğer dışı ana safra yolu kistleri, Caroli hastalığı ve kistik karaciğer tümörleri ile karışabilir. Karaciğer apseleri amip kaynaklı olabilirler ve su yada gıda yolu ile bulaşırlar. Amipler bağırsakta yerleşip, damarlar yolu ile karaciğere yerleşir ve apseye neden olurlar. İltihabi karaciğer apseleri ise karıniçi veya safra yolu iltihabının karaciğere yerleşmesi sonucunda oluşurlar. Karaciğer apsesinin tedavisi cerrahi boşaltma ve antibiyotik verilmesi şeklinde yapılır. Boşaltma bazı durumlarda ameliyatsız olarak lokal uyuşturma ile deriden girilmesi şeklinde yapılabilir.
Karaciğerin hidatik kistleri, ekinokokus granulozus adı verilen parazit ile oluşan kistlerdir. Ekinokokus granulozus köpek ve kurtların bağırsaklarında yaşar ve yumurtaları dışkı ile atılarak ara konakçı olan koyun ve sığırlara bulaşırlar. Daha sonra da koyun ve sığır eti yolu ile insana bulaşırlar. İnsanda ise bağırsaktan dolaşım yolu ile karaciğere yerleşirler. Karaciğerin hidatik kistleri çoğunlukla belirti vermezler, ancak büyüdüklerinde ele gelebilir ve ağrı yaparlar. Karaciğerin hidatik kistleri, karaciğer dışı ana safra yoluna (koledok), diyafram yolu ile göğüs boşluğuna veya karın zarına açılabilirler. Hidatik kistin safra yoluna açılması sarılığa, karın zarına açılması ise allerjik şoka ve iltihaplanması karaciğer apsesine yol açabilir. Karaciğer hidatik kistlerin tedavisi cerrahi olarak kistin boşaltılması, çıkarılması veya kist boşluğunun küçültülmesidir.
Kistik karaciğer tümörleri aşağıda yer almaktadır.
Karaciğer kistlerinin tanısı için ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme gibi radyolojik tetkikler ile çeşitli biyokimyasal testler ile kist sıvısında CA 19-9 testi, amip antikoru ve kist hidatik antikoru araştırma testleri yapılabilir.
Öncelikle, küçük basit kistlerde cerrahi tedavi gerekmezken, büyüme gösteren ve ağrı, şişkinlik hissi gibi yakınmalara yol açan kistlerde ameliyat düşünülür. Geçmişte karaciğer kistlerinin cerrahi tedavisinde açık ameliyat tercih edilirken, günümüzde laparoskopik cerrahi tercih edilmektedir. Hidatik kist çıkartılırken, kist sıvısının ani olarak boşalmasına bağlı olarak allerjik şok gelişmesin diye gerekli önlemler alınır. Karaciğer kisti ameliyatlarından sonra; safra sızıntısı, karaciğer altında veya diyafragma altında sıvı birikmesi ve safra yolu yaralanması gibi komplikasyonlar görülebilir.