Bu siteyi sizlerle sürekli iletişimde kalabilmek adına oluşturdum. 
Genel Cerrahi bilim dalı içerisindeki hastalıklarla ilgili merak ettiğiniz soruların cevaplarını site içerisinde yer alan yazılarda kolaylıkla bulabilirsiniz. Bilgi sahibi olmak isteyen herkesin faydalanmasını umuyor,hepinize mutluluk, sağlıklı ve esenlik dolu günler diliyorum.

Daha  uzun ve detaylı iletilerinizi opdralicalikusu@hotmail.com adresine yazabilirsiniz.

Gönderdiğiniz mesajlar çoğu kez sadece endoskopi ya da patoloji raporları içeriyor, hatta bazılarında raporun sizin tarafınızdan kısaltılmış hali ile gönderildiğini görüyorum. Endoskopi ve patoloji raporları  incelemeyi yapan hekim tarafından yazılır ve yorumlanır. Ben ancak kendi yaptığım bir işlem sonucu yorum yapabilirim. Başka personelin yaptığı yorumları yorumlamak o kişilere SAYGISIZLIKTIR. Bu nedenle sadece endoskopi ve patoloji raporu göndererek yorum yapmamı LÜTFEN  istemeyin.

Dikkat ederseniz sadece rapor içeren mesajlarınıza bu nedenle cevap vermiyorum. Gönderdiğiniz mesajlarda hastanızın yaşını, yakınmalarını, kullandığı ilaçları ve özellikle öğrenmek istediğiniz konuyu belirtmeyi sakın unutmayın.

MİDE BALONU Kilo vermeye yardımcı olan en basit yöntem mide balon uygulamasıdır. Bu yöntemde endoskop yardımıyla, mideye bir balon yerleştirilir ve 500 ml serum fizyolojik ile doldurulur. İşlem yaklaşık 15-20 dakika sürer. İşlem sonunda midenin kullanım hacmi ve gıda alma kapasitesi düşer. Bu yöntemle hastalar başarı ile kilo verebilirler. Balon mide içinde 6 ay, en fazla 1 yıl kalabilir ve yine endoskopik yolla 5-6 dakika içinde çıkartılır. Basit uygulanması, vücutta kalıcı bir değişiklik olmaması nedeni ile obes kişilerde ilk tercih edilecek yöntem olmalıdır. Mideye yerleştirilen balonun 6 ay-1 yıllık kullanım süresi içinde obes kişiler, nasıl ve ne kadar yemek yemeleri gerektiği konusunda kendilerini deneyerek gerçek bir eğitim almış olurlar. Günümüzde mideye balon yerleştirme yöntemi, morbid obezite cerrahisi öncesinde kullanılmakta ve bu şekilde bir çok morbid obesite cerrahisi önlenebilmektedir.

05.03.2024 Yazının Devamı

Reflü … Çağımızın Hastalığı Reflü kelime olarak “geriye doğru olan kaçak” anlamını taşır. Mide üzerinde iki farklı yerde kaçak gelişebilir. Bunlardan ilki yemek borusu alt ucu ve mide bileşkesinde yukarı doğru gelişen reflüdür. Bir diğer reflü çeşidi ise mide çıkışı ile on iki parmak bağırsağı bileşkesinde mideye doğru gelişen reflüdür. Her iki reflü de gerek oluş nedenleri ve hastalarda görülen semptomlar, gerekse tedavi prensipleri yönünden birbirinden tamamen farklı iki ayrı hastalıktır.

19.10.2011 Yazının Devamı

”Acaba meme kanseri miyim?” Kadınların bitmeyen kabusu… Meme hastalıkları bu güne değin hep kadınlarda görülen bir hastalık olarak bilinirse de kadın ve erkeklerde görülebilen hastalıklardır. Bir kısım meme hastalığında hastalığın nedeni memeler değil, vücudumuzdaki hormonlarda olan eksiklik ya da fazlalıklardır. Bu hastalar sıklıkla hormon tedavisi ile tedavi edilirler. Bunların dışında kalan ve meme hastalıklarının büyük kısmı cerrahi meme hastalıklarıdır. Kadınlardaki meme ağrılarının oldukça büyük bir kısmı hastalık habercisi olmayan meme ağrılarıdır. Kadınlarda adet görme, yumurtlama, hamile kalma ve gebeliğin ilerlemesi, doğum yapma gibi kişiye ait nedenler ile stres, psikolojik travma gibi çevresel olaylara paralel gelişen hormon değişiklikleri, kişinin memelerinde ağrı duymasına neden olabilir. Bu ağrıların tamamı çok şiddetli olmayan, geçici ağrılardır.

18.10.2011 Yazının Devamı

Şeker hastalarında ayak yaraları. Şeker yakıcı bir maddedir. İlkel çağlarda insanlar şekerin bu özelliklerinden yararlanarak harici yaralanmalarda şekerli sıvıları mikrop öldürücü olarak kullanmışlardır. Şeker, vücut sıvılarında yüksek oranlarda bulunduğu zaman temas ettiği canlı doku ve hücreler için tahrip edici olur. Kanda ve vücut sıvılarında yüksek oranlarda bulunan şeker hastanın organ ve dokularını tahrip eder. Ayaklarda ve ellerde bulunan ince damar ve sinirler en erken tahrip olan yapılardır. Ayaklarda ve ellerde bulunan ince damar ve sinirler en erken tahrip olan yapılardır. Daha sonraki dönemlerde ise böbrek ve kalp damarları tahribata uğrar.

19.10.2011 Yazının Devamı