Midemiz karın boşluğunun üst orta kısmına yerleşmiştir. Mide yukarıda, karın boşluğu ile göğüs boşluğunu ayıran diafram'a yaslanır. Kubbe şeklinde olan diafram'ın ortasında bulunan delikten yemek borusu geçer ve mide ile birleşir. Diafram üzerinde bulunan ve içinden yemek borusunun geçtiği delik etrafında diafram kas tabakasının simit şeklinde oluşturduğu bir halka mevcuttur. Bu halka bir yandan yemek borusunun alt ucunun sürekli kapanmasını sağlar iken, diğer yandan midemizin kayarak karın boşluğundan göğüs boşluğuna geçmesini önler.
Hızlı ve aşırı kilo alma, ya da zayıflama, kabızlık, kadınlarda hamilelik ve sık doğumlar, sürekli yağ ve karbonhidrattan yoğun beslenme gibi nedenlerle diafram üzerinde yer alan halka şeklindeki kas yapısı gevşer ve genişler. Bu gevşeme hastalığın başlangıç dönemlerinde yemek borusunun alt ucunun sürekli açık kalmasına ve reflü hastalığına neden olur. (bakınız, reflü hastalığı) Hastalığın ilerleyen dönemlerinde diafram üzerindeki halka şeklindeki kas yapısı giderek genişler. Bu genişleme bir süre sonra midenin de yukarı doğru kayarak göğüs boşluğuna çıkmasına neden olur. Kayma fıtığı denen bu durum ilk zamanlarda karın içi basıncına bağlı olarak yukarı çıkıp inerken, zamanla midenin oldukça büyük bir kısmının yukarı çıkar ve midemizin neredeyse kum saati halini almasına neden olur. Bu aşama hastalığın son hali olan mide fıtığı aşamasıdır.
Mide fıtığı olan kişilerde yakınmalar reflü hastalığı ile aynı ve biraz daha ilerlemiş haldedir. Hasta yemek yedikten sonra geğirme tarzında yedikleri ağzına gelir. bazen uygu esnasında ağzına mide sıvısı dolması ile uyanır. Yemekten sonra göğüs orta hatta yumruk varmış hissi mevcuttur.Ağrı bazen her iki kürek kemiğinin ortasına, sırta vurur. Hasta aç iken genellikle daha rahattır.
Hastalığın tanısı endoskopi ile konur. Endoskopik olarak tanısı konan hastalığın tedavisi cerrahidir.
Cerrahi tedavide açık ve kapalı cerrahi teknikler uygulanabilir. Ben hastalığın başlangıç evrelerinde olan hastalarıma kapalı (laparoskopik) cerrahi tercih ederken, midenin oldukça büyük kısmının yukarda olduğu ilerlemiş vakalarda, aynı zamanda diafram onarımı ve/veya mesh yerleştirilmesi gibi işlemlerde gerekeceğinden açık cerrahi uygulamayı tercih ediyorum. Her iki ameliyat da yaklaşık 60 dakika süren ve genel anestezi ile uygulanan ameliyatlardır. Açık yada kapalı cerrahinin iyi uygulandığında birbirine fazla üstünlüğü yoktur.